Bu yıl Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen BRICS zirvesi, uluslararası ilişkilerin ve ekonomik işbirliklerinin yeniden şekillendiği bir platform olarak dikkat çekti. Zirveye katılan Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yapay zeka üzerine yaptığı konuşma, teknolojinin getirdiği fırsatların yanı sıra risklerini de mercek altına alması açısından önem taşıyordu. Fidan, yapay zekanın ekonomik ve sosyal hayatta tahakküm aracına dönüşmemesi için alması gereken tedbirlerin altını çizerek, bu konuda uluslararası işbirliğinin gerekliliğine vurgu yaptı.
Günümüzde yapay zeka, birçok sektörde verimliliği artırma ve karar alma süreçlerini hızlandırma potansiyeliyle büyük bir heyecan yaratıyor. Ancak, Bakan Fidan’ın zirvede belirttiği gibi, bu teknolojinin kontrolsüz bir şekilde gelişmesi ve kötüye kullanılması ciddi tehlikeler oluşturabilir. Fidan, yapay zekanın adalet, insan hakları ve sosyal eşitlik konularında olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade ederek, “Yapay zeka sistemleri, toplumun çeşitli kesimleri için dezavantajlı durumlar yaratabilir; bu nedenle, ilgili tüm ülkelerin ortak akıl ve işbirliği içerisinde hareket etmesi gereklidir” dedi.
Bakan Fidan’ın BRICS zirvesindeki konuşmasında öne çıkan bir diğer önemli konu ise yapay zeka için gerekli regülasyonların oluşturulmasıydı. Dünyanın dört bir yanındaki devletler, teknolojinin etik kullanımı konusunda hukuki çerçeveler oluşturmayı tartışıyor. Fidan, “Yapan zeka, yalnızca bir gelişim aracı olmanın ötesinde, karar alma mekanizmalarına entegre edilmesiyle birlikte, özelleştirilmiş yapıların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durum, bir çeşit bilgi asimetrisine yol açarak, toplumsal adalet ve gelir dağılımı gibi temel meseleleri tehdit edebilir” diyerek, konunun ciddiyetine dikkat çekti.
BRICS ülkelerinin yapay zeka ile ilgili hemen hemen her alanda farklı yaklaşımları bulunuyor. Bu durum, ülkeler arasında bir bilgi ve deneyim paylaşımı gerektirdiği gibi, aynı zamanda ortak regülasyonlar ve standartlar oluşturulmasını da zorunlu kılıyor. Fidan, bu konuda “Yapay zeka bir yabancı gibi dünyamızda yer alıyor ancak onunla birlikte yaşamak zorundayız. Ancak bu süreçte, elde ettiğimiz bilgiyi ve tecrübeyi paylaşmak, ortak kurallar ve etik değerler oluşturmak bizlerin sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
Gelecekte, yapay zeka teknolojilerinin anlaşılmadığı veya yanlış uygulandığı durumlarda insanlık ciddi sorunlarla karşılaşabilir. İş gücü kaybı, gizlilik ihlalleri ve hatta savaşlar gibi sonuçların kapıda olduğuna dikkat çeken Bakan Fidan, “Ülkeler olarak yapay zekanın potansiyel tehditlerine karşı uyanık kalmalı ve sıkı politikalar geliştirmeliyiz” dedi. Bu bağlamda, BRICS zirvesinin, yapay zeka sorunlarını tartışmak için bir zemin yarattığını vurgulayıp, benzer platformların diğer uluslararası toplantılarla devam etmesi gerektiğini ifade etti.
Sonuç olarak, Bakan Fidan’ın BRICS zirvesinde yapay zeka konusunda yaptığı açıklamalar, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için kritik bir mesaj taşıyor. Bu yeni teknolojinin sağladığı kazanımları elde ederken, aynı zamanda karşı karşıya kalınabilecek risklere karşı tedbir almak, uluslararası işbirliğini güçlendirerek mümkün hale gelebilir. Yapay zekanın bizi nasıl yönlendireceği ise, alacağımız tedbirlerin ve birlikte atacağımız adımların sonucunda şekillenecek. Dolayısıyla, bu konuda atılacak adımlar her zamankinden daha fazla önem taşıyor ve küresel olarak tüm ülkeleri bir araya getirecek stratejilerin ele alınması, geleceği daha sağlam temellere oturtacaktır.