Son günlerde Türk siyasetinde yaşanan gelişmeler, sadece siyasi tartışmaları değil, fiziksel saldırıları da beraberinde getiriyor. CHP'li milletvekili Özgür Özel'e yönelik gerçekleştirilen sözde protesto, bu olayların en çarpıcı örneği oldu. Olayın karşıt görüşler arasında nasıl bir gerilime neden olduğunu ve Selçuk Tengioğlu'nun saldırının ardından kamuoyuna yansıyan son görüntülerini mercek altına alıyoruz.
Özgür Özel, özellikle son dönemde partisi CHP'nin içindeki muhalefet ve siyasetteki sert söylemleriyle dikkat çeken bir isim. Bu nedenle, onun etrafında oluşturulan gerilim, bir noktada fiziksel bir saldırıya dönüşmesi kaçınılmaz oldu. Saldırgan Selçuk Tengioğlu’nun, Özel’e yönelik el hareketleri ve tehditkar tavırları, olayın videosunda açıkça görülüyor. Bu durum, halkta büyük bir infiale sebep oldu. Olayın ardından sosyal medyada gündemden düşmeyen Tengioğlu’nun son görüntüleri, büyük tartışmaların fitilini ateşledi.
Saldırıdan sonra güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan Selçuk Tengioğlu, son görüntülerinde soğukkanlı tavırları ve açıklamalarıyla dikkat çekti. Kendisinin sosyal medya hesaplarından paylaştığı videolarda, olayın arka planını ve gerekçelerini savunmaya çalıştı. Ancak bu çabaları, birçok kişi tarafından ciddiye alınmadı. Gelen tepkiler arasında ‘şiddet’ kelimesinin öne çıkması, toplumda derin bir yaraya neden olduğunu gösterdi. Her ne kadar olayın ardındakileri açıklamak isteseler de, vatandaşlar bu tür eylemlerin bağlamından bağımsız olarak kabul edilemeyeceğini düşünüyor.
Bu olay, yalnızca Özgür Özel'in maruz kaldığı bir saldırı değil, aynı zamanda Türkiye'deki siyasi iklimin ne denli gergin olduğunu da gözler önüne seriyor. Saldırının ardından birçok siyasetçi ve kanaat önderi, olayın ciddiyetine dikkat çekerken, sosyal medyada da olayla ilgili büyük bir kampanya başlatıldı. Olayın ardından gelen tepkiler, toplumda daha büyük bir tartışma ortamının oluşmasına zemin hazırladı.
Sonuç olarak, Selçuk Tengioğlu’nun Özgür Özel’e gerçekleştirdiği saldırı, Türkiye'de şiddetin ve siyasi kutuplaşmanın geldiği noktanın bir göstergesi oldu. İlerleyen günlerde bu tür olayların daha fazla soru işareti doğuracağı kesin. Türkiye'nin siyasi hayatında, bireyler arasındaki bu tür çatışmaların nasıl yönetileceği ve bu yönelimlerin nasıl ehlileştirileceği, önümüzdeki süreçte tartışılacak ana konulardan biri olacak. Selçuk Tengioğlu’nun görüntüleriyle birlikte bu olay hafızalarda yerini alırken, siyasetteki çatışmaların artık şiddet boyutuna ulaşmaması için gereken önlemler konusunda toplumsal bir farkındalığın oluşması kaçınılmaz gözüküyor.